İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara

Cinskırım yaşanıyor, farkında mısınız?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Cinskırım yaşanıyor, farkında mısınız?

Merhaba
Muhalif ailesine yeni katılan bir sivil toplum gönüllüsü, psikolog, eğitmen ve kadın hakları savunucusuyum. Her hafta kadın hakları başta olmak üzere ilgilendiğim çeşitli konularda yazacağım. Umarım siz okuyucular ve Muhalifteki arkadaşlarım ile yoldaşlığımız uzun süreli olur. 
İlk olarak İstanbul Sözleşmesi hakkında yazmak istedim. Hem tarihe not düşmek açısından hem de -korkarım ki- bu konu daha uzun süre hepimizi meşgul edeceğinden. 
Haziran 2020’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kısaca İstanbul Sözleşmesi olarak andığımız, tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi için kurmaylarına “Çalışıp gözden geçirin, halk istiyorsa kaldırın” dediği basına yansıdı. 
Kadın örgütleri bunun üzerine bir araya gelerek kadınları koruyan Sözleşmeyi korumak için kolları sıvadılar. Önce basın açıklamaları yapıldı. Sözleşmenin içeriği, kaldırılmasını isteyen grupların kimliği, Sözleşmenin neden birdenbire hedef haline getirildiği kamuoyuyla paylaşıldı. 
Aylarca süren bu açıklamaların yanı sıra Türkiye’nin gerçekten dört bir köşesinden yüzlerce kadın bir e-posta grubunda ve sanal sosyal ağlar üzerinden bir araya geldi. Bir süre sonra da adını birlikte seçtikleri Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK / (@esik_platform) çatısı altında düzenli toplantılar yapmaya, raporlar paylaşmaya, etkinlikler düzenlemeye başladılar. Günde üç kadının öldürülmesine isyanlarını “Bu artık bir Cinskırımdır!” diyerek bir kampanyayla duyurdular. Çalışma grupları kurdular. EŞİK çalışmalarını Facebook ve Twitter hesapları üzerinden izlemek mümkün. 
Çalışma gruplarından biri TBMM’yi izliyor ve Meclisin kadınlara karşı görevlerini yerine getirip getirmediğini kamuoyuyla paylaşıyor. Türkiye’de kadınlar nüfusun yarısı oldukları halde, kadına yönelik şiddet hız kesmeden devam ettiği halde kadınları şiddetten korumak amacıyla hazırlanmış İstanbul Sözleşmesini kaldırmayı söz konusu edenlerin Mecliste kadınlar için ne yapmadıklarını belgeleyen izleme raporlarının geçenlerde beşincisi yayınlandı. 
16 Ocak- 15 Şubat 2021 tarihleri arasını kapsayan son rapordan bazı bilgiler paylaşayım:  
Genel Kurul sadece 6 kez toplandı; 3’üne EŞİK’in cinskırım kampanyası ve kadın cinayetlerine karşı özel oturum talebi damga vurdu ama önerge reddedildi.
o    Partiler tam 9 grup toplantısı yaptı; hiçbirinde kadının adı 1 kez bile geçmedi.
o    45 kanun teklifinden yalnızca 4’ü kadınları ilgilendiriyordu
o    80 araştırma önergesinden sadece 6’sı kadınlara dairdi
o    1065 soru önergesinden yalnızca 15’i kadınların yaşadığı sorunlara değindi (İlk kez kadınlarla ilgili soru önergesi veren erkek milletvekili sayısı, kadın milletvekili sayısını geçti)
o    110 basın toplantısından sadece 3’ü kadınlar ve EŞİK’in taleplerini konu aldı
o    TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK), gündeminde görüşülmeyi bekleyen 177 yasa teklifine rağmen, son 7 ayda olduğu gibi, bu ay da toplanmadı.

Soruyoruz:
o    Her gün en az 3 kadının öldürülmesini gündemine bile almayan bir Meclis’e Meclis denebilir mi? 
o    Cinskırıma dönüşen kadın cinayetlerini umursamayan bir Meclis Türkiye’nin sorunlarını çözebilir mi?
o    16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu ile getirilen Başkanlık sistemi ile Meclis etkisizleştirilmiş; kadınların hayatları ve hakları iktidarın Meclis dahil her türlü denetimden muaf keyfi politikalarına bırakılmıştır. EŞİK’in TBMM İzleme Raporları, muhalefetin verdiği genel görüşme, yasa teklifi, meclis araştırması teklifi, soru önergesi gibi hiçbir katılım ve denetim mekanizmasının işlevinin kalmadığını ortaya koymaktadır.
Temsili demokrasimiz gerçekten bir temsile hatta müsamereye dönüşmüş durumda. Farkında mısınız?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *