İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4702 %-0.05
36,5529 %-0.12
3.529.021 %2.978
3.072,37 0,62
Ara

Aydınlanma

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Aydınlanma

Aydınlanma, ama dıştan içe değil, içten dışa aydınlanma.

Daha basit hali ile makyaj, botoks, kilo verme, dünya malı biriktirme, sadece biriktirdiğinin sefasını sürmeye meyilli, bir yaşam için mücadele değil. Doğru ve dürüst kalarak, hak yemeyerek, doğruluk inancını besleyerek, sapasağlam o doğruluk üzerinde yürüyebilme.

“Edward de Bono’nun Bonhoeffer’den yarım asır sonra söylediği gibi, “elindeki tek araç çekiç olan kişi her şeyi çivi gibi görmeye başlar. Onun tanımıyla budalalar kör, tutsak ve zihinsel olarak istismar edildikleri için, kötüyü göremez ve kötü olduğunu anlayamaz veya anlamak istemezler. Bu durumda, dıştan değil içten gelen bir aydınlanmaya ihtiyaç vardır. Bu zamana kadar ikna çabaları yararsızdır.” Diye bahsediyor, Prof.Dr.Acar Baltaş “Kötülük ve Budalalık” adlı makalesinde ve hatta derinleştiriyor. Sonucu da malum,  birlik ve toplu bilinç örneğine çevirerek, günümüzün meselesi aşıya bağlıyor.

Şöyle diyor: “Yaşamakta olduğumuz aşı tartışmaları bu duruma iyi bir örnek olarak literatüre geçecektir. Aşı karşıtı otuz sosyal medya hesabı, aşı konusunda tereddüt doğurmakta ve kararsızlığa sebep olmaktadır. Yurttaşlık bilincinin zayıflaması sonucu, kurtuluşun hızlı ve toplu hareket etmeye bağlı olduğu pandemi sorunu karşısında, özellikle gençler arasında, “Siz aşınızı olun, bana karışmayan” diye özetlenebilecek, kayıtsız ve sorumsuz davranış ortaya çıkmaktadır. Ahlaklı bir toplum için eylemler, düşüncenin ürünü olmalı ve sorumluluk taşımalıdır. Çünkü toplum içinde yaşayan bir birey olarak sahip olduğumuz haklar, yerine getirdiğimiz sorumluluklar karşısında meşrudur”

Tabi konunun başlangıcı ve esasını teşkil eden kısım, yönetenlerin budalaları seçmeleri, üzerinden veriliyor. Aklın ve bilimin yolundan çıkınca, nereye çekersen, oraya misket gibi dönen, işin ahlaki boyutunu deşelemeden yozlaşmış ve kokuşmuşluğun çerçevesinde kaçınılmaz son.

Cumhuriyet tarihimizin 98.yılında ve 100.yılımıza evrilirken, dünya elbette önemli ama o dünyaya uyumlanmak ise sadece yeni çıkan teknolojiye uyumlu telefon sahibi olmak ile olmuyor. Aldığı telefonun fotoğraf çekmesi, bilmem ne markasından ihtiyaç sipariş verebilmesine sadece endekslenmiş, bir yaşam biçiminde, gerçek hayatın realitesini bırakın, en önemli insana dair yaşam biçimimiz, olmazsa olmazımız, sevgiyi, işin neresine koyacağız, peki?

Toplumlar önce sevgiyi, içten dışa yansıttıklarında ve başta kendi, sonra etrafı aydınlattıklarında, işte esas kıvılcımlar yakılacak. Çiğ ve sığ düşüncelerden sıyrılacak, insanlık. Yaşamı, anlam bulacak, yaşamı anlamlandıracak.

Dünyaya gelmenin bir amacı varsa insan olmanın da önemli erdemleri var. Tabii insan, diyebiliyorsak kendimize! Her şeyin itibarsızlaştırdığı, mananın yitirtildiği dünyada, dıştan içe beslenen çok da, emperyalistlerin her oyununa yem olanlar biliyor(muş) gibi gözükse de o bataktan maalesef çıkamıyor, çıkmak için çaba sarf etmediği içinde yol almak güçleşiyor.

O yüzden içten dışa beslenenlerin ki geçmişte erenler dergâhı da diyebiliriz, bir nevi bu yoldur. İşi her zaman herkesten daha zordur onların ancak müsterihlerdir. Kalbi temiz tutmak ve ne yiyorsan, sen o sun, bilincini unutmadan, hayat denen yolculukta serpilmek.

İnsan, ardından doğru ve güzel bir söz bırakmadıktan sonra dalda ister kurusun, ister kurumasın yere düşüyor. Hayatı anlamlı yaşadığınız ve hayatınıza gerçek anlam katan insanlarla geçecek günlerimiz dolsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *