Prof. Dr. Süha Atatüre

Prof. Dr. Süha Atatüre


ABD 2024 Başkanlık Seçimlerine teknik ve güncel bir bakış

ABD 2024 Başkanlık Seçimlerine teknik ve güncel bir bakış

Karmaşık Seçim Sistemine Kısa Bir Açıklama 

 

Amerika Birleşik Devletlerinde Anayasa gereği ülke çapında dört önemli seçim yapılır. Bunlar; (1) Dört yılda bir yapılan Başkanlık Seçimi (2) İki yılda bir yapılan Temsilciler Meclisi Seçimi (3) İki yılda bir yapılan Senato Seçimi ve (4) İki yılda bir yapılan Eyalet Valilerinin Seçimidir. 2024 yılı seçimlerinde de Bir Başkan, 435 Temsilciler Meclisi Üyesi, 33 Senatör ve 11 Eyalet Valisi seçilecek. Amerikan seçim sistemi, Federal bir devletin Başkanlık Rejimine uygun olarak oluşturulmuştur. Bu nedenle seçim, tüm halkı temsilen halkın oyu (Popular Vote) ile eyaletlerin temsilini sağlamak üzere her eyalet valisi tarafından oluşturulan İkinci Seçmenler Kurulunca (Electoral College) sonuçlandırılır.  

 

Seçim sistemi teknik olarak nüfus esasına dayanır. Nüfus sayımı on yılda bir yapılır ve her on yılda bir ülkenin ve her bir eyaletin nüfusu belirlenir. 2020 yılı nüfus sayımına göre ABD’nin ülke nüfusu 331,400,000’dür. Eyaletler olarak da örneğin New York’un nüfusu 20.020,000, Alabama’nın nüfusu da 4,780,000’dir. Amerikan Kongresi Temsilciler Meclisi’nde 435 Milletvekili (Representative) ve Senato’da (Senate) 100 senatörden oluşur ve bu sayılar değişmez. Her eyaletin temsilci sayısı eyaletin nüfusuna göre değişirken Senato ise her eyaletten gelen 2’şer senatörden oluşur.  

 

Her eyaletin kaç ikinci seçmeni olacağını belirlemek için şu işlemler yapılır. (1) 2020 yılı itibariyle Ülke nüfusu olan 331,400,000, temsilciler sayısı olan 435’e bölündüğünde çıkan sayı 761,840’tır. Bu sayı tüm eyaletler için kullanılacak olan katsayıdır. (2) Eyaletlere verilecek İkinci Seçmen (Electoral College) sayıları o eyaletin kendi nüfusu örneğin New York’un 20,020,000, bu katsayıya yani 761,840’a bölündüğünde eyaletin temsilciler meclisi ikinci seçmen sayısı belirlenmiş olur. Her eyaletin nüfusundan bağımsız ve her eyalet için iki olan senatör temsilcisi de buna eklendiğinde eyaletin ikinci seçmen sayısı belirlenmiş olur. New York ve Alabama eyaletleri örneği ile ikinci seçmen sayıları şöyle gösterilebilir.  

 

New York: 20,020,000 / 761,840 = 26 + 2 = 28 New York İkinci Seçmen Sayısı. 

Alabama  :   4,980,000 / 761,840 =   7 + 2  =  9   Alabama ikinci Seçmen Sayısı 

 

Benzer hesaplamalarla tüm eyaletlerin sahip olduğu ikinci seçmen sayıları bulunur. Harita-1’de her eyalete ait ikinci seçmen sayıları ve haritanın sağ alt köşesinde de “Split Vote” notu görülmektedir. Bu notun koyulma nedeni şudur. Amerika’da elli eyaletin kırk sekizinde seçim sistemi “kazanan hepsini alır” kuralına bağlıdır. Ancak Nebraska ve Maine eyaletleri bu kuralın dışında kalmış ve nisbi temsil esasına göre yapılanmıştır. Bu, bir adayın bu eyaletlerde eyalet çapındaki popüler oyu kazanamasa bile, kongre bölgelerinde kazanırsa bir veya iki İkinci Seçmen oyu alabileceği anlamına gelir. 

 

Harita - 1 

Nitekim 2020 Başkanlık seçiminde Nebraska’da “beş ikinci seçmen” oyunun dördü Cumhuriyetçi partiye giderken biri Demokrat Partiye, Maine eyaletinde ise dört ikinci seçmen oyunun üçü Demokrat partiye giderken biri Cumhuriyetçi partiye gitmiştir. 

Salıncak Eyaletlerin Seçim Sonuçlarına Etkisi 

Amerika’da 1789 yılında yapılan ilk başkanlık seçimden günümüze bütün seçimler iki partinin mücadelesi şeklinde geçmektedir. Eyaletler, Mavi (Demokratlar) ve Kırmızı Eyaletler (Cumhuriyetçiler) partilerine kesin bir bağlılık göstermektedir. Kısaca Mavi ve Kırmızı eyaletlerde seçmenin kendi partisi dışında bir oy verme davranışı asla beklenmez. Tablo-1’de görülen 2020 Başkanlık Seçim sonuçları da bunu kanıtlar niteliktedir.  

  

Tablo-1 

Tablo-1’deki 2020 Başkanlık Seçimlerinde haritada görüldüğü gibi salıncak eyaletlerden North Carolina dışında kalan altı salıncak eyalet Demokrat Partiye oy verince Başkan Demokrat Partiden seçilmiş oldu. Ancak Salıncak (Swing) eyaletler olarak bilinen Pensilvania, Michigan, Wisconsin, Georgia, Arizona, Kuzey Carolina ve Nevada eyaletleri bunun tam da tersine bir durum gösterir ve salıncak eyaletlerde oy verme davranışı başkan adaylarının bu eyaletlerin davranışlarını kendi lehine inandırmasına bağlı olarak her seçimde değişir. O nedenle salıncak eyaletlerin durumu seçimin sonucunu belirler.  

Seçmen davranışı mavi ve kırmızı eyaletlerde değişmezken salıncak eyaletlerdeki küçük değişimler bile seçim sonucunu etkiyecektir. ABD’nin elli eyaletinde Demokrat Parti değişik eyaletlerde 191, kesine yakın eyaletlerde 34 olmak üzere 225 ikinci seçmen oyunu alabiliyor. Benzer şekilde Cumhuriyetçi parti de 122 kesin ve 97 kesine yakın olmak üzere 219 ikinci seçmen oyunu garantileyebiliyor. Dolayısıyla her iki parti de 270 İkinci Seçmen oyuna ulaşabilmek için salıncak eyaletlerin oylarına gereksinim duyarlar. Toplam yedi salıncak eyaletin Electoral Collage (İkinci seçmenler) oyu 93’tür. Dolayısıyla seçimi kazanabilmek için Demokrat Partinin salıncak eyaletlerden 45, Cumhuriyetçi partinin ise 51 oya ihtiyacı olur. Bu nedenle salıncak eyaletlerin oy verme davranışının etkilenmesi son derece önemlidir. 

Salıncak Eyaletlerin Seçim Sonuçlarına Etkisi 

Amerika’da 1789 yılında yapılan ilk başkanlık seçimden günümüze bütün seçimler iki partinin mücadelesi şeklinde geçmektedir. Eyaletler, Mavi (Demokratlar) ve Kırmızı Eyaletler (Cumhuriyetçiler) partilerine kesin bir bağlılık göstermektedir. Kısaca Mavi ve Kırmızı eyaletlerde seçmenin kendi partisi dışında bir oy verme davranışı söz konusu değildir. Tablo-1’de görülen 2020 Başkanlık Seçim sonuçları da bunu kanıtlar niteliktedir. Ancak Salıncak (Swing) eyaletler olarak bilinen Pensilvania, Michigan, Wisconsin, Georgia, Arizona, Kuzey Carolina ve Nevada eyaletleri bunun tam da tersine bir durum gösterir ve salıncak eyaletlerde oy verme davranışı başkan adaylarının bu eyaletlerin davranışlarını kendi lehine inandırmasına bağlı olarak her seçimde değişir. O nedenle salıncak eyaletlerin durumu seçimin sonucunu belirler. Nitekim 2020 Başkanlık Seçimlerinde haritada görüldüğü gibi salıncak eyaletlerden North Carolina dışında kalan altı salıncak eyalet Demokrat Partiye oy verince Başkan Demokrat Partiden seçilmiş oldu.  

 

Seçmen davranışı mavi ve kırmızı eyaletlerde değişmezken salıncak eyaletlerdeki küçük değişimler bile seçim sonucunu etkiyecektir. ABD’nin elli eyaletinde Demokrat Parti değişik eyaletlerde kesin olarak 191, kesine yakın eyaletlerde 34 olmak üzere 225 ikinci seçmen oyunu alabiliyor. Benzer şekilde Cumhuriyetçi parti de 122 kesin ve 97 kesine yakın olmak üzere 219 ikinci seçmen oyunu garantileyebiliyor. Dolayısıyla her iki parti de “270 İkinci Seçmen” oyuna ulaşabilmek için salıncak eyaletlerin oylarına gereksinim duyarlar. Harita-1’de gri renkte gösterilen toplam yedi salıncak eyaletin Electoral Collage (İkinci seçmenler) oyu 93’tür. Dolayısıyla seçimi kazanabilmek için Demokrat Partinin salıncak eyaletlerden 45, Cumhuriyetçi partinin ise 51 oya ihtiyacı olur. Bu nedenle salıncak eyaletlerin oy verme davranışının etkilenmesi son derece önemlidir.  

 

2024 Başkanlık Seçimine Giderken 

Hiç kuşku yok ki ekonomi Amerika Başkanlık seçimlerinde başat bir rol oynuyor. Bu durum seçim gününe kadar da etkisini sürdürüyor. Ekonomik durumun önceki seçimleri nasıl etkilediğini inceleyen son bir araştırma 1952'ye kadar geriye gidiyor. Bulunan sonuç hiç de şaşırtıcı değil. Ekonomi iyi gidiyorsa, iktidardaki parti daha iyi performans gösteriyor; ekonomi kötü gidiyorsa, rakipler daha iyi performans gösteriyor. Ekonominin bu belirleyiciliğine; Bill Clinton’ın 1992 ve 1996 seçimlerinde ortaya koyduğu kürtaj, Barrack Obama’nın da 2008 ve 2012 seçimlerinde ortaya koyduğu göç meselesi ortak oldu. Öyle ki dış politika bile bu üç etkenin sonrasında geldi. 

Gerek 9 Eylül 2024 günü yapılan Harris-Trump münazarası gerekse de meetinglerde yaptıkları konuşmalar dikkate alındığında Harris ve Trump’ın özellikle ekonomi konusundaki görüşleri neredeyse birbirine karşıt durumda. Harris’in “sol eğilimli liberal demokrat,” Trump’ın ise “popülist muhafazakâr liberal” niteliği bunun normal olduğunu gösteriyor. Örneğin; 

(1) Sosyal Güvenlik, Medicare ve emeklilik yaşı ne olmalı?” konusundaki soruya Kamala Harris; Sosyal Güvenlik ve Medicare'i güçlendirmek istiyor. Donald Donald Trump ise; Ulusal borcun en büyük nedenleri olan Sosyal Güvenlik ve Medicare'i koruma sözü verdi.  

(2)  En yüksek federal kişisel gelir vergisi oranı ne olmalı ve hangi gelir seviyesine ulaşmalı? Konusundaki soruya Kamala Harris; 1 milyon dolardan fazla kazananlar için %28'lik bir oranı desteklediğini söyledi (mevcut oran %23,6). Ayrıca küçük işletmeler için vergi indirimlerinin genişletilmesini önerdi. Kurumlar vergisi oranının %21'den %28'e çıkarılmasını destekliyor ve yılda 400.000 dolardan az kazanan kişilerden vergi almayacağına söz verdi. Donald Trump ise; 2017 Trump vergi yasası ile en yüksek kişisel vergi oranını %39,6'dan %37'ye ve en yüksek kurum vergisi oranını %35'ten %21'e düşürdü. Bunu uygulayacağını belirtti. 

(3) Federal hükümet öğrenci kredilerinin maliyetlerini karşılamak için herhangi bir şey yapmalı mı? Konusundaki soruya Kamala Harris; On milyonlarca borçlu için öğrenci kredisi affı planını destekliyor. Donald Trump ise; öğrenci kredisi borçlarının yaygın olarak iptal edilmesine karşı çıktı ancak gelir odaklı geri ödeme planlarını birleştirmeye yönelik önlemleri destekliyor. 

(4) Savunma bütçesinin mevcut seviyelerinden düşürülmesini destekliyor musunuz? Konusundaki soruya Kamala Harris; 2025 mali yılı için 849,8 milyar dolarlık bir savunma bütçesi önerdi. Bu, yürürlüğe giren 2023 mali yılı seviyelerine göre yalnızca %4,1'lik bir artışı temsil ediyor. Donald Trump ise;  2018'de başkan olarak bir önceki yıla göre %15,5 artışla 700 milyar dolarlık en büyük Pentagon bütçesini imzalamıştı. Askeri harcamalarda bir azalmayı desteklemeyeceğini belirtiyor.  

(5) Kürtaj konusuna nasıl baktıkları konusundaki soruya ise Kamala Harris “kadının bedenine ancak kadının kendi karar verebilir” derken Trump “bütün sınırlılıklarıyla eyaletlerin yetkili olduğunu” savunuyor. 

Bu sorulara verilen yanıtlar değerlendirildiğinde görülen odur ki seçilen başkana göre seçim yalnızca ekonomik değil sosyal yönden de hem kurumlar hem de halkı olumlu ya da olumsuz etkileyecektir. Esasen seçim sürecine ekonomik yönden bakıldığında değerlendirilmesi gereken beş temel kriter; (1) Gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH), (2)  İstihdam Rakamları, (3) Endüstriyel Üretim, (4) Tüketici Harcamaları ve (5) Enflasyon oranlarıdır. Amerika’da 2024 yılı 2nci çeyrek gelişmelere bakıldığında Toplam GSYİH’nin $23.01 trillion, kişi başına gelirin $69,427, tarım dışı istihdamın 151,6 million ve işsizlik oranının 4.1% olduğu görülür.i Ayrıca; Salıncak (Swing) eyaletler olarak Pensilvania, Michigan, Wisconsin, Georgia, Arizona, Kuzey Carolina ve Nevada’nın kişi başına düşen gelirleri de Amerika ortalamasının üzerinde. Bu, Biden döneminin ekonomik bir başarısı olarak Kamala Harris için kuşkusuz artı bir puan oluşturuyor.  

İşte bu belirlemede ekonomi, kürtaj ve göç konuları dışında kanımca iki konu daha seçimi etkileyecektir. Birincisi ABD tarihinde ilk kez bir Siyahi ve Hint kökenli ve kadın seçim yarışına katılıyor. Üstelik de Kamala hem hukuk eğitimi almış, California Savcılığı yapmış, hem California senatörü olmuş ve halen Başkan Yardımcısı. Bu durum, gösterdiği olumlu performans ve Trump’ın itici, kaba ve cinsiyetçi tavırları nedeniyle Kamala’ya muazzam bir üstünlük sağlıyor. Elan Musk’ın Trump’ın kampanyasına milyon dolarlar bağışlamasının ters tepki yaratması da mümkün. Salıncak eyaletlerdeki tereddütlü seçmenler bu gelişimlerden etkilenecektir. İkinci konu son derece ilginç bir gelişme. Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush’un Başkan Yardımcısı Richard Bruce Cheney’nin kızı nasıl Kamala’yı onaylamışsa(endorse), Pop yıldızı Taylor Swift de Kamala’yı endorse etti. Pop yıldızı Swift yalnızca bir pop şarkıcısı değil, 284 milyon instagram takipçisi var. Takipçi sayısı Kamala’ya destek vereceğini açıkladıktan sonra 400 bin arttı. Taylor Swift bir aktivist aynı zamanda.  Takipçileri de daha çok gençler ve kadınlar. Swift’in konserleri ülkeye ekonomik hareketlilik sağlıyor. Konserlerine Amerika dışından gelenler ortalama 1500 dolar harcıyor. Eras Turnesi ABD ekonomisine yaklaşık 6 milyar dolar kazandırdı.ii  

Özetle; Amerikan Başkanlık seçimleri yalnızca Amerika’yı değil tüm ülkeleri değişik alanlarda etkiler. Bunun nedeni de seçilecek başkanın politik anlayışı ile ilgili olmasıdır. 2024 Amerikan Başkanlık seçimlerini Amerikan ekonomisinin durumu, Kürtaj ve Kayıtsız göçmen konuları belirleyecektir. Başkan adayları bu konularda seçmenleri, özellikle de salıncak eyaletlerin seçmenlerini etkilemek zorundadır. Bu nedenle de meetingler yalnızca bu eyaletlerin küçük şehirlerine kadar inmiş durumda. 2024 yılı Başkanlık seçimlerine Siyahi ve Hint kökenli kadın Başkan adayı Kamala Harris arkasına yardımcısı Tim Waltz ve Taylor Swift’i de alarak Trump ve CD Vance’e karşı üstünlük sağlamaya çalışıyor. Diğer iki aday olan Jill Stein(Green Party) ve Chase Oliver(Libertarian Party) ise Kamala ve Trump’ın oylarını etkileyecekler. Kısaca, Kamala Harris’in bu süreçte yakaladığı ivme Amerika’nın ilk kadın başkanın kıl payı da olsa zafere yakın olduğunu gösteriyor. 

 

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar