Geleceği kestirmek zor...

Zor olmasına zor da imkansız değil.
***
Gelecekte üretim hangi tarzda olacak? Mülkiyet ilişkileri neye göre ve nasıl düzenlenecek? Toplumsal yapılar ne gibi işleyecek? Kadın-erkek olacak mı yoksa insanların tamamı heteroseksüel mi olacak? Beslenme biçimleri nasıl olacak?
***
Örneğin, bebekleri sadece anneleri mi doğuracak? Bilim, erkeğin karın boşluğuna sperm/embriyo enjekte ederek, embriyonun orada gelişerek erkeklerin de doğum yapması mümkün olacak mı? Ödünç anneler (Leihmutter) bu işi günümüzde yapıyor...
Gelecekte, bebeği doğuran erkek ise, çocuk o kişiye anne mi diyecek yoksa baba mı?

***
Bilim dünyası nasıl olacak? Üçüncü ve hatta ikinci sınıf bilim insanları gelecekte de olacak mı? Bunlar nasıl intihal yapacaklar? Türkiye`de olduğu gibi ``Yardımcı Doçent Dr.`` olacak mı`? (Her ne demekse ``Yard. Doç.Dr.``???)
***
Politik partiler bu günkü formatta devam edebilecekler mi? Parti başkanlarının bazılarının astığı astık kestiği kestik olabilecek mi?
***
Gelecekte de bir bakan, eşinin sahip olduğu firma üzerinden o bakanlığa malzeme satması mümkün olabilecek mi?
Bu durum olsa olsa ``kalkınmakta olan ülkeler`` kategorisinden kurtulamamış ülkelerde olabilir diye düşünüyorum... yanılıyor muyum yoksa?

***
Çocukluğumuzda Jules VERNE`in fütüristik kitaplarını okurduk merakla... Gençliğimizde Georg ORVVEL`in 1984 romanını okuduk şaşırarak...
Günümüzde Yuval Noah HARARİ`nin geleceği öngörmeye çalışan eserlerini ve Daron ACEMOĞLU`nun kitaplarını okuyarak geleceği kestirmeye çalışıyoruz...
Bakalım kimler haklı çıkacak. Ve ne kadar?

+++
Hani bir zamanlar bir Japon kökenli bir bilim insanı ``Tarihin Sonu`` diye bir kitap yazmıştı. Ya birileri de bu günler de `teknolojinin ulaşabileceği son nokta` diye saçmalarsa ne olacak?
Ne `tarihin sonu` geldi ve gelir ve ne de `teknolojinin ulaşabileceği son nokta`yı görebileceğiz... Bu konular da kosmos gibi sonsuz... Ya da biz böyle biliyoruz. Daha ötesini henüz bilemiyoruz...
Bu satırların yazarı ise, ``En iyi bildiğim şey, hiç bir şey bilmediğimdir.`` diyen ARİSTO`yu anarak ve bir agnostiker olarak Immanuel KANT`ı bir kez daha okumaya kararlı.