İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7549 %0
37,3001 %-0.61
101.854,42 %2.576
3.176,44 0,81
Ara

Bu kaçıncı Yeni Dünya Düzeni?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Bu kaçıncı Yeni Dünya Düzeni?

AMERİKAN başkanlarının yeni dünya düzeni hayalleri hiç bitmiyor. Bu kez de Joe Biden müjdeyi verdi.

“Yeni Dünya Düzeni’ni kuracağız!”

ABD Başkanı Joe Biden, pazartesi günü Washington’da bir grup iş insanı ve örgütünün temsilcileriyle yaptığı görüşmede “Yeni Dünya Düzeni”ni kuracağız, bu bizim liderliğimizde olacak” dedi.

Dünyayı küresel bir örgütün ele geçirdiğine inanan özellikle ABD’deki aşırı sağcı ve dinci  komplo teorisyenleri önceki akşam sosyal medyayı inlettiler.

Bu açıklamayı pandemi, aşılama kampanyaları, maske ve  kapanmalara bağlayarak  “küreselcilerin itirafı”, olarak nitelediler.

Ama benim en çok dikkatimi ve tepkimi çeken   

ABD Başkanı’nın büyük bir soğukkanlılıkla Ukrayna’daki savaşı, milyonlarca insanın savrulmasını, ölümleri, yıkımları bir “fırsat” olarak görmesiydi.  

YENİ DÜNYA DÜZENİNİN TAM ZAMANI MI  

“ANNEMİN bir sözü vardır” dedi Baydın, “ Bakmasını bilirsen her şerde bir hayır vardır der. İçinde bulunduğumuz durum da  gerçek değişimleri yapabilmek için anlamlı fırsatlar yaratıyor.

Bugün, sadece dünya ekonomisi açısından değil ama dünya açısından da her üç- dört nesilde bir  ancak görülebilecek bir durumla karşı karşıyayız.

 Geçen gün üst düzey bir askeri yetkili güvenli bir toplantı sırasında bana, 1900 ile 1940 yılları arasında 60 milyon insanın öldüğünü söyledi. Bundan sonra yeni bir dünya düzeni kuruldu ve o zamandan beri yenisi kurulmadı. Gene çok insan ölüyor, kaos derecesinde değil tabii.

Şimdi bazı şeyler değişirken, yeni bir dünya düzeni kurulmalı ve onu biz yönetmeliyiz. Ve bunu yaparken özgür dünya ile birleşmeliyiz.”

İLK KEZ DUYMUYORUZ

YENİ Dünya Düzeni kavramını ilk kez duymuyoruz.

Birinci ve İkinci Dünya savaşları sonrası Woodrow Willson ve Winston Churchill tarafından küresel dengenin oluşturulması anlamında kullanıldı ilk kez.

Richard Nixon 1972’de Çin’i ziyaret ettiğinde, “Hepimiz yeni bir dünya düzeni kurmayı umuyoruz” demişti.

1987’de Mihail Gorbaçev komünist sistemin sonunu, “Yeni bir dünya düzenine yol alıyoruz, bir daha komünizm yoluna dönmeyeceğiz”  sözleriyle haber veriyordu.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Baba George Bush, Kongre’de  11 Eylül 1990’da yaptığı konuşmada, “Yeni bir dünya düzenine doğru” derken amacının “Soğuk Savaş sonrası eski Sovyet devletleriyle küresel yönetim birliği” olduğunu söylüyordu.

Barak Obama da iktidara geldiğinde yeni dünya düzenini vaad ediyor, İstanbul’da Ortaköy Camii önünde verdiği resimle birlikte yayınlanan konuşmasında yeni dünya düzeninde ılımlı İslam mesajının  Türkiye örneği üzerinden  düzene taşınacağını haber veriyordu dünyaya.

BOŞ HAYAL

UKRAYNA  savaşı Biden’ın tahayyül ettiği gibi yeni bir dünya düzenine yol açmayacak. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni bir düzen yaratmak üzere atılan her adım ters tepti. Tam tersine yeni bir dünya düzensizliği hakim oldu.

Ukrayna savaşı  ile  Birleşmiş Milletler, NATO vs gibi uluslararası örgütlerin, “Batı ittifakı”nın, ve Rusya’nın küresel bir güç olma iddiasının inanılırlığı kalmadı.

Bazı analistler Ukrayna savaşı sayesinde Batı ittifakında birliğin güçlendiğini, NATO’nun çanlandığını ileri sürseler de bunlar köklü ve ümit veren değişimler değil.

1992’de ABD’nin Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Strobe Talbot, TİME Dergisi’ne verdiği röportajda yeni dünya düzenini savunurken, “Önümüzdeki yüzyılda, ulus devletler bugünkü anlamlarını kaybedecekler. Bütün uluslar tek ve küresel bir otoriteyi tanıyacaklar. Ulusal bağımsızlık iyi bir fikir değildi zaten” diyordu.

Tahminleri tutmadı.

 21. Yüzyılda ülkeler bağımsızlıklarından vaz geçmedi.

Ukrayna, halkların ulus devletlerinden ve bağımsızlıklarından vaz geçmeyeceğini Rusya’ya karşı mücadelesiyle  dünyaya gösterdi.  

YENİ BİR İDEOLOJİ

ESKİ anlayışlar,  eski iddialar ve eski yöntemlerle yeni bir dünya düzeni kurmak mümkün değil.

Yakın geçmiş,  ne kadar çok insan ölürse, ne kadar büyük felaketler yaşanırsa yeni düzen daha iyi kurulur diye yola çıkanların duvara tosladığı örneklerle dolu. 

Bu anlayışın açtığı yaralar ne Irak’ta sarıldı, ne Afganistan’da, ne Libya, ne Yemen, ne de Suriye’de. 

 Yeni bir dünya düzeni için yeni bir ideoloji gerekiyor. İnsanları yeni bir kadere inandıracak, ayağa kaldıracak bir ideoloji.

Eşitlik, refah dağılımı, şeffaflık, hesap verilebilirlik, demokrasi ve insan hakları temelinde yükselen, çevreye ve gezegene sahip çıkan, sürdürülebilir yaşam hakkını önceleyen yeni bir sistemi vaat edemeyen hiçbir düzen yeni bir dünyayı yaratamaz.    

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *