İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,6618 %0.02
37,2322 %0.16
102.233,19 %-3.339
3.154,61 -0,16
Ara

Darbe şakşakçılarına iki çift söz

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Darbe şakşakçılarına iki çift söz

Geçtiğimiz hafta 27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonra Demokrat Parti (DP) Hükümeti’nin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın, Anayasa’yı ihlal suçundan  asılarak idam edilmelerinin 61. yıldönümüydü. Zorlu ve Polatkan 15 Eylül 1961 sabaha karşı, Menderes ise intihar girişiminden kurtarılıp idama hazır hale getirildikten sonra 17 Eylül 1961’de asılmışlardı.

Aradan geçen 61 yıl sonra bile o idamları savunanlar ülkemizde hala varlar. En demokrat kisve altında televizyonlara çıkıp konuşuyorlar, ardından da askeri darbe şakşakçılığı yapabiliyorlar. Eh, ne de olsa alaturka demokratlık böyle bir şey.

Bir kaç gün önce hukukçu, gazeteci, yazar, 14. Dönem Bursa milletvekili Ertuğrul Mat ağabeyimiz bu sahte demokratlığı çok yerinde bir yazıyla yerden yere vurdu. Virgülüne dokunmadan Ertuğrul Mat’ın yazısını köşeme alıyorum.

“EMRE KONGAR VE ALKIŞÇILARINA”

“Onlar var ya, o asılmalarına hala sevindiğiniz adamlar var ya... 1959 Londra ve Zürih antlaşmalarıyla  Türklerin ve Türkiye’nin haklarına uluslararası güvence sağlamışlardı. Buna göre Kıbrıs Antlaşması’nın garantör devletlerinden olan Türkiye ve Yunanistan herhangi bir uluslararası kuruluşa (Avrupa Birliği’ne) müştereken girebileceklerdi.

“Ayrıca, Türkiye ve Yunanistan’ın müştereken üye olmadıkları bir uluslararası kuruluşa (Avrupa Birliği başta olmak üzere) Kıbrıs Cumhuriyeti üye olamayacaktı.Yani ne Yunanistan ne Kıbrıs Cumhuriyeti Türkiye üye olmadan Avrupa Birliği’ne ( o zamanki adıyla AET) giremeyecekti.

“Menderes’i, Fatin Rüştü Zorlu’yu ve Hasan Polatkan’ı astılar. Sonra da asanları kutsadılar. 61 yıldır her 15 ve 17 Eylül’de kin kusmaya devam ediyorlar. Ya kendileri ne yaptılar?

“Türkiye’nin modern dünyada yer alma hayalini de astılar ve çocuklarımızın geleceklerini hilafetçilere ipotek ettiler.

“1974’de Erbakan’la hükümet kurabilmek, 1979’da otomotivdeki montaj sanayiini himaye etmek için “Biz henüz Avrupa Birliği’ne girmeye hazır değiliz,” diyerek önce Yunanistan’ın, daha sonra da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği’ne  tam üyelik   müracaatına muvafakat ettiler.

“1980’den sonra da Kenan Evren Yunanistan’ın Kıbrıs Harekatı dolayısıyla ayrıldığı NATO’nun İzmir’deki Güneydoğu Akdeniz Komutanlığı’na dönüşündeki veto hakkımızdan feragat etti. Siz sadece Menderes , Zorlu ve Polatkan’ı asmadınız; hukuku da katlettiniz ve onların ulusumuza kazandırdıklarını  da heba ettiniz.

“Görüyoruz ki şimdi onların akıbetlerini hatırlatarak seçimlerde yenemediğiniz bizlerin acısına tuz basıyorsunuz. Bir sürü muhalefet ve iktidar yalakasını televizyonlara çıkarıyorsunuz; çağırsanıza beni.  O asılmalarına sevindiğiniz adamları size bir de ben anlatsam.

“Biz demokrasiden ve demokratik yollardan ve milletimize hizmet edenleri sevmekten hiç vaz geçmedik. Bu sebeple Menderes’i, Zorlu’yu ve Polatkan’ı rahmetle anıyor ve tarihe demokrasi şehitleri olarak geçtiklerine inanıyoruz.”

Ertuğrul Mat yazısında özellikle Menderes’in iktidarının ikinci yarısında demokrasiden ne kadar sapmış olduğunu yazmamış. Ancak onun demokrasiden sapmış olması elbette idam edilmesini haklı çıkarmaz, Ya Zorlu ve Polatkan? Acaba onlareın suçları neydi? Göstermelik bir mahkeme tarafından hukuk dışı yollarla yargılanıp haklarında ölüm fermanı çıkarıldı.

Bütün bunlar bilindiği halde bir takım insanların hala 27 Mayıs askeri darbesi ve idamları haklı gösterme çabalarına şaşırmamak elde değil. Yazılarında ve konuşmalarında “en demokrasi havarisi” kesilen bu zevata gel de alaturka demokrat deme! Hem darbe şakşakçılığı yapacaksın hem de demokrat olacaksın. Hadi canım sen de. Amiyane tabiriyle söyleyeyim, yemezler.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *