İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,6531 %0.09
37,2445 %0.23
105.364,30 %0.962
3.160,60 0,62
Ara

Kutsal devletin marifetleri

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kutsal devletin marifetleri

Bugün 1 Mayıs. 1 Mayıs İşçi Bayramı uygar Batı ülkelerinde bayram havasında kutlanıyor. Hatta Fransa’da 1 Mayıs’ın simgesi müge çiçeği. Mis gibi kokusu, narin yapısıyla müge çiçeği 1 Mayıs gibi bayramlara ne de güzel yakışır.

Heyhat! Bizimki gibi, milletinin gelişmişlik düzeyi çok altta olan ülkelerde ise 1 Mayıslar kabusa dönüşüyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin resmi makamlardan izin alınmadan, serbestçe yapılabilmeleri yazılıysa da iktidarı eline geçiren her türlü keyfi davranışı kendine mubah görüyor. Müge çiçeğinin mis gibi kokusu yerine bizde kanalizasyon çukurundan lağım kokuları yükseliyor.

31 Mart yerel seçimleri sonuçlarına baktığımızda şu anda Türkiye’nin birinci siyasi partisi konumunda olan CHP bugün 1 Mayıs kutlamalarını Taksim Meydanı’nda yapacağını duyuruyor. İstanbul Valiliği ve İçişleri Bakanlığı Taksim Meydanı üstündeki gösteri yasağını kaldırmamakta diretiyor. CHP de diyor ki:”Siz Taksim’de güvenliği sağlayamamak endişesi duyuyorsanız biz parti olarak güvenliği sağlamaya hazırız.”

Güler misiniz yoksa ağlar mısınız? Ülke güvenliğinden sorumlu İçişleri Bakanlığı, Taksim’de yapılacak gösterilerde olaylar çıkması durumunda asayişi sağlayamamayı bahane gösteriyor; CHP, “Senin beceremediğini ben yaparım,” diyor.

Her türlü toplu gösteride olaylar çıkması, kalabalık içine ajan provokatörlerin sızması beklenebilir. Geçmişte bunları yaşayarak öğrendik. Örneğin 1977 1 Mayıs’ında Taksim Meydanı’ndaki kanlı olaylarda emniyet kayıtlarına göre 34 kişi hayatını kaybetmişti. Gösterileri örgütleyen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) göre ise ölü sayısı 36’ydı. Olayların açıkça provokasyon olduğu bilinmesine rağmen açılan dava dosyaları kapatıldı. Sorumlular isim isim kayıt altındayken kutsal devlet onları şefkatli kolları arasında sardı, sarmaladı.

Size 1 Mayıs 1977’de yaşanan faciadan önce neler olduğunu bana anlatan bir arkadaşımın başından geçenleri nakletmek isterim. Sanırım böylece kutsal devletimizin marifetleri biraz daha aydınlığa kavuşur.

Arkadaşım anlatıyor:

“1970’li yıllarda Batı Almanya’da yaşıyordum. Yaşamımı sürdürebilmek için özel bir havayolu şirketinde kabin amirliği yapıyordum. 1977’nin Nisan ayı sonuna doğru ABD’den işadamları oldukları söylenen grup çalıştığım şirketin bir uçağını kiraladı. Ben de o uçakta görevliydim. 30 Nisan’da İstanbul’a uçacaktık. Hazırlıklar yapıldı. Yolcuların bagajları uçağa yüklendi. Ancak bagajlarda tuhaf, uzun, silaha benzeyen cisimler vardı. Pek üstünde durmadım. Belki silah ticareti yapıyorlar, diye düşündüm. Grup İstanbul’a indikten sonra Intercontinental Oteli’ne yerleşti. Ertesi gün de bildiğin olaylar patlak verdi. Daha sonra öğrendiğime göre İstanbul’a götürdüğüm gruptakiler ABD Merkezi Haberalma Örgütü’yle (CIA) bağlantılı bir şirketin mensuplarıymış.”

İşte böyle. Devletimiz dediğimiz bir avuç bürokrat tayfanın esen rüzgarlara göre büyük güçlerin yanında hizalanıp onların emir eri görevi yapmaları insanın içini acıtıyor. Hele de bu tayfa ödediğimiz vergilerden maaşlarını ceplerine koyduklarını göz ardı edip bizlerin, yani milletin üstünde terör estirmeleri hangi vicdana, hakka, hukuka sığıyor? Böyle gelmiş böyle gider mi? Gitmez elbette. O günleri de göreceğiz. 1 Mayıs İşçi Bayramınız kutlu olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *