İstanbul
Az bulutlu
3°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4642 %0.08
38,2240 %0.12
87.734,01 %-8.31
3.446,23 -0,30
Ara

Tat ve sanat

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Tat ve sanat

Ancak gönül gözümüzü seyre çıkarmaya vakit bulduğumuz, şahane bir sergi, tüm İstanbulluları ve bu güzel şehre yolu düşen sanatseverleri bekliyor.

Nerede mi?

Tam göbeğinde, İstiklâl Caddesinde.

İş Bankası Resim Heykel Müzesi içerisinde; uzun süre kalacak olan 5. Kat (KALICI) ve geçici olarak sergiye devam edecek olan 2.(Ürünler Sunulurken) ve 3.katlar( Cömert Doğa); bizleri tüm zamanların Resim Sanatı üzerine bir keşfe hazırlıyor.

5.KAT İLE BAŞLAYALIM

Türkiye İş Bankası tarafından yıllar içerisinde biriktirilmiş ve özenle korunmuş bu seçkin Koleksiyon, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin oluşumunun da temel dayanağı niteliğini taşımakta.

Cumhuriyetimizin 100. Yılı’na armağan olarak 29 Ekim 2023 tarihinde ziyarete açılan Müze’nin kalıcı sergi seçkisi, Türk Resim ve Heykel sanatının gelişimine ışık tutmak amacıyla Prof. Dr. Gül İrepoğlu küratörlüğünde; kronolojik, tematik ve kavramsal olarak hazırlandı. “Türk Resmini İzlemek” başlıklı kalıcı sergi, Müze’nin beşinci ve dördüncü katında konumlanıyor.

LEZZETLİ RESİMLER

Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’n sofra adabına ve geniş kültürel yapıya ev sahipliği yaptığı, tarihi belgelerle ortadadır.

Sofranın ve sofra kültürünün, Osmanlı’dan itibaren geleneksel bilgeliği, kâdim Anadolu toprağımızın bereketini, yüzyıllardan alıp, keskin bir Kurtuluş Mücadelesi ardından, Atatürk Sofrasında, bugün ki Cumhuriyetimizin gelişiminde, rol alanlar dahil olmak üzere yabancı heyetleri karşılayışındaki özen taktire şayandır.

Bugünlerde her şeyimiz devşirile dururken, böyle sergiler ve sanatın uyarıcı rolü daha da anlam kazanıyor.

ŞİİR

Hayat, şiir ve yazarak başladı. Tüm disiplinleri bir araya getirsek –söz-olmadan, bir yer hep eksik kalıyor. Bu nedenle daha önce Artdogİstanbul’da yer alan ve aynı zamanda da serginin küratörü olan Prof.Dr. Gül İrepoğlu şöyle anlamlandırmakta:

“Bu sergi, çağımızın resim kavramı altında, iştah açıcı görünümlerin yanı sıra zaman zaman keyifli, zaman zamansa düşündürücü veya anıları tetikleyici çağrışımların; izleyende dokunma arzusu uyandıran meyve yığınlarının, kimi zaman da sebzelerin ve yeme içme ‘an’larının sanatla görselleştirilmiş hallerini yansıtıyor. Başta natürmortlar olmak üzere, yeme-içmeyle ilgili resme geçirilen betimlemelerden geniş bir seçkiyi bu sergide bir araya getirdik.”

ORHAN VELİ SADECE MARTILAR DEĞİL

Çocukluğunda Pazar yerlerinde marulları önce ıslatıp sonra kırmızı turpları dahil tüm yeşillere serpen pazarcıları görmüş nesil, elbette hatırlayabilenler daha da anlamlı gezecektir, diye düşünüyorum.

Yine ilk göz ağrım, Orhan Veli diyerek;

Serginin 2.katında yer alan-Ürünler Sunulurken- bölümüne geçelim. Yaşam kaynağı olan ve en başta olmazsa olmaz; su, pazar yeri, sokak satıcıları, dükkânlar ile başlayıp;

-Denizden çıkan NİMET- Balıklar ve balıkçılar olarak gelişip,

-Yemek için EMEK-de ise yiyeceğin hazırlanması ve hazırlanırken mutfağın teması içerikli olarak yer almakta.

Ve Çiçek Pasajı Nevizâde ama en çok o YAPRAK dergisini çıkarabilmek için son derece Edebiyatın elit isimleri ile oturduğu sofralar sonrası Sarıyer’deki evine yürüyerek dönmek zorunda kalan Orhan Veli’yi anlamak, büyük bir derinlik gerektirir.

Bu sergide yer alan;

“Cânân ki Degüstasyon’a gelmez” ile Çay, kahve kahvehaneler, lokantalar ifade edilmekte.

3.kat da CÖMERT DOĞADA İSE

Tarladan ve bağlardan süzülüp, minimize olarak hayallerimizdeki bahçeler içerisinde serpilen; düşlerimiz gibi

-Doğa Tadında Renkler- ile çok sayıda natürmort, bize en çok:

“Yerli malı yurdun malı, bunu herkes kullanmalı” felsefesi ile çocukluğumuzun –Yerli Malları Haftası-nı çağrıştırıyor.

Meyvelerin saltanatında; meyvelerin çiçekli halleri karşımızda.

Kaçırmayın!

Çünkü sofra bizim geleneğimizden de öte bir arada olabilme kültürümüzün yegâne temelidir.

Ve iyi ki de öyle, sergiyi gezerken içinizin sıcacık bir his ile kaplandığını hissedeceksiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *