Riyad Zirvesinin Kılavuzu Trump

Suudi Arabistan ev sahibi, konuklar Rusya ve ABD, konu Ukrayna ve Rusya savaşının bitirilmesiydi. Kurt politikacı Sergey Lavrov karşısında deneyimsiz Marco Rubio, dört saat gibi kısa bir zaman aralığında üç yıldır süren kanlı bir savaşı sonlandırmayı konuştu. Rusya ve Ukrayna hava sahaları gündeme gelemedi. Yatağında kan akan, cephane artıklarının kirlettiği nehirler de düşünülmedi. Yıkılan evler, hastaneler, sönen ocaklar, öksüz kalan veya kaybolan çocukların konuşulmasına zaten vakit yetmezdi. Ukrayna’da ekilemeyen topraklar, dünyanın mahrum kaldığı tahıl ve Karadeniz’de kıyı güvenliği nedeniyle limanlarda mahsur kalan ticaret gemileri de konu olmadı. Lavrov zaten bu kadar ayrıntıya girilmesine izin vermezdi. Doğal olarak, öncelikle Rusya’nın toprak talepleri gündemdeydi. Kırım yarım adasının Rusya tarafından ilhakı bir kenara bırakılmış olmalı. Ama Doğu Ukrayna’daki Rus azınlık sorunları, Ukrayna tarafından ihlal edilen Minsk anlaşmaları dikkatle ele alınmış olabilir. Trump’ın olaylara bakışındaki “iş adamı” yaklaşımı toptancı bir iş bitiricilik olunca, silahlar geçici olarak sussa bile bunların hiç biri “savaş bitmeli” kararlılığının cevabı olamazdı. Hele Rubio olayların arka planına Lavrov gibi vakıf olamadığı için ayrıntılı bir barış anlaşmasının neleri gerektirdiğini kaçın kurası politikacıya anlatamazdı.
Ukrayna ‘sız Barış Görüşmesi
Suudi Arabistan geçen haftaki barış zirvesinin kolaylaştırıcısıydı. Ama davet ABD den geldi. Geçenlerde diplomat bir dostum “biliyor musun Küçük Kaynarca anlaşması imzalanırken, savaşa nedenlerinden Lehistan barış görüşmelerinde yer almamıştı” diye bir not gönderdi. Kendisine “Osmanlı Rus savaşını sona erdiren 21 Temmuz 1774 tarihli Küçük Kaynarca anlaşması imzalanırken Lehistan zaten 1772 den itibaren yok hükmü haline gelmiş ve 1779 kadar üç parçaya bölünmüştü” diye cevap verdim. Tarih bilgime ben bile şaştım. Lise Fen şubesinde bize bu kadar ayrıntıyla Tarih dersi veren Kürt Aziz lakaplı Aziz Taner’i bir kez daha rahmetle andım. Osmanlı o anlaşmayla büyük toprak kayıplarına uğramış, Lehistan’ı da bölünmekten kurtaramamıştı. Rusya yine Çariçe 2. Katerina’nın Rusya’sı gibi. Bu defa Ukrayna’nın davet edilmemesini sağlamış. Çokbilmiş Trump ise nasıl Rusya’nın dümen suyuna girdiğinin farkında bile değil. Zaten toprak kaybı Ukrayna’nın olunca Trump’ın umurunda mı? Rubio, iki ülke arasında gerginlik konusu olan ve sonunda savaşa dönen nedenleri biliyor mu acaba? Ama bu Ukrayna ’sız bön barış görüşmeleri sonunda Ukrayna’nın Kursk başarısına rağmen Doğu Ukrayna’da Kharkiv, Donetz, Luhansk, Mariopol gibi yerleri resmen ve tamamen kaybetmesi artık işten bile değil.
Savaş Tazminatını Kim ve Hangi Para Birimiyle Ödeyecek
Toplantıda savaş tazminatı ödenmesi konusunun da gündeme geldiğini sanmıyorum. Ama “evler yıkan, beller büken”, barajları patlatıp ekili alanları mahfeden, Zaporijya Nükleer Santraline füze atarak birkaç kez sadece Ukrayna’ya değil, tüm Karadeniz havzasını, Kafkasya ve Orta Doğu’yu büyük bir tehlike altına sokan Rusya’nın barış anlaşması imzalanacaksa Ukrayna’ya iyi bir tazminat ödemesi gerekir. Ancak bu konuda bile sorun çıkacak ve yavuz hırsız ev sahibini bastırırcasına Rusya da Ukrayna’dan tazminat talep edecektir. Tabii iş oraya gelirse bir anlaşma sağlanabilir. Kaldı ki arada Trump olunca tazminatlar Ruble veya Grivna ile değil Dolar üzerinden ödenebilir. Ama ne acıdır ki Başkan Zelenski Doğu Ukrayna’nın çocuğu olarak, doğup büyüdüğü toprakların Rusya’ya verildiğini görecek. Ülkesinin geri kalanını kurtarmak için buna razı olmak zorunda kalacak. Nasıl Atatürk doğup büyüdüğü Selanik’in kaybedilmesinin acısını kurtardığı vatan için içine sindirdiyse, Zelenski de sindirecek. Kırım’ı Ukrayna halkı Trump’ın toptancı anlayışı ile tamamen unutacak. Nasıl Küçük Kaynarca anlaşması ile Osmanlı Kırım’ı tamamen kaybettiyse, Ukrayna da zaten 2014 de kaybettiği Kırım’ı geri almayı artık rüyasında görecek. Barış anlaşması imzalanırsa, tartışmalı toprakları göçürecek olan Rusya, başka neler kazanacak?
Trump’ın Sözüne Güvenilirse, “ Daha Önce Hiç Olmadığı Kadar”
Ukrayna NATO üyesi olmayacak. Yeniden çizilecek olan Ukrayna Rusya sınırına AB Barış gücü askerleri konuşlandırılacak. Evet, Riyad zirvesine AB ülkeleri de davet edilmedi. Ama artık onlar savunma açısından kendi başlarının çaresine bakmaya mecbur. ABD ve Rusya ilişkileri “daha önce hiç olmadığı kadar” gelişecek. ABD nin Rusya’daki yatırımları artacak. Zaten 1987 den beri Sovyetler Birliği ile iş yapmaya başlayan Trump, 1996 yılında Rusya’da giriştiği gayrimenkul işlerine hız verecek. Moskova ve Saint Petersburg’da Trump Tower’lar yükselecek. Yakında 2000 ve 2010 arasında işbirliği yaptığı Rus göçmeni Felix Sater adını duyarsanız şaşırmayın. Çünkü bu zatla Trump mahdumlarının Rusya’da otel inşaatı faaliyetleri yeniden gündeme gelecek. Kuzey Buz Denizinde Rusya ve Suudi Arabistan’ın birlikte yapma kararı aldıkları Offshore doğal gaz aramalarına ABD şirketleri de katılacak. Kuzey denizi iyice trafiğe açılacak. Küresel ısınma Trump’ın umurunda mı? Bu işe itiraz eden Kanada’nın burnu sürtülecek. Ama Çin bölgeden nasıl uzak tutulacak? Trump ve Rubio bu konuyu daha sonra düşünecek olmalı. Çünkü Çin şimdi yeni denge unsuru veya denge değiştirici rolünde. Biraz böyle devam etsin. Nasılsa Çin’le de bazı pazarlıklara girişir.