İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,2388 %0.35
38,0197 %0.32
97.462,00 %0.335
3.360,84 -1,12
Ara

Yeniden Bridget Jones

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Yeniden Bridget Jones

SÜRDÜRÜLEBİLİR SEVGİ

Bugün 71 yaşında olan ve dönemine göre biraz aykırı olabilenlerin, tercihi şarkıcı olan Cyndi Lauper’n,Girls Just Want To Have One(1983) parçasını andıran açılış ile Nisan ayının yirmisine gelen zamanda, yeniden ajandasına not düşerek başlayan, Bridget Jones günlükleri tüm yaşanmışlıkları ile güncellenmeye hazır.

Renée Kathleen Zellweger, Milenyum zamanının ilk başında(2001) kurgusal bir karakter ile hayatlarımıza bir girdi, tam girdi. O zamanlar, Barbie gibi bebekleri de yapılır diye düşünmedim dersem, yalan söylemiş olurum.

Ve peşi sıra, 2004,2016 ve günümüz yansıması olarak 2025 yılında, artık 55 yaşında; iki Akademi Ödülü, dört Altın Küre ve iki BAFTA Ödülü dâhil olmak üzere çok sayıda ödül alan Zellweger, 2007 yılında ise dünyanın en çok kazanan aktrislerinden olmakla da yetinmeyip,  2009 yılında Hasty Pudding Theatricals tarafından da “Yılın Kadını” seçildi.

Onu “Yılın Kadını” seçmeye kadar götüren ve bir yazarın güçlü kaleminden, yine güçlü bir oyunlulukla karşımıza sunan ise hem biraz Bridget olmak, hem de olamamak hali.

Netice de herkesin imrendiği bir gerçeklik; tüm kötülüklere karşı dimdik ayakta kalıp, içindeki çocuğu öldürmeden, umutla gülümseyebilmek.

Bunu kaç kişi başarabiliyor? Üstelik, çağ giderek kötüleşip; kendi mutsuzluklarını, bir başkasından çalmak için gözü dönmüş varlıklara rağmen.

İngiliz Yazar, Helen Fielding, 1995 yılında The Independent Fielding’de Bridget Jones Günlüğünde, imzasız olarak yer aldığında, yazar bile bilmiyordu muhtemelen böyle bir açık olduğunu.

Doğru zamanda, doğru insanların takdiri ile hayat bulan kurgusal karakter, bugün dâhil çok sevilen bir film olarak yine karşımızda.

SEVGİLİLER GÜNÜNE FARKLI BİR YAKLAŞIM

Aradan geçen yıllara ve kayıplarına rağmen 2025 yılında, sevenleri ile buluşan, Bridget Jones: Onun İçin Çıldırıyor (2025) artık, kendisi için kavga eden; sevdiğini sandığı ama kendisini sürekli aldatan uslanmaz çapkın ile dost kalabilmeyi başarmış. Doğru insanı süreç içinde nihayet bulup, nihayet mutlu bir evlilik ve onun armağanı iki çocuk ile taçlandıktan sonra dürüst ve kendisini deliler gibi sevip, saygı duyan eşini, Dünya için adalet arayışı, mücadelesinde kaybettikten sonra yaşamı yine herkes gibi kaldığı yerden devam eder.

Film sonunda bunca yıldaki süreci, jenerik kısmına almayı tercih eden yönetmen, Michael Morris, yaşamın her şeye rağmen devam ettiğini ve acılarına rağmen sürdürmek zorunda kalmadan, hayattan zevk almanın gayesini, 2025 yılındaki Bridget ile her kadının içinden yaratacağı, Bridget’e öncülük eder.

SÜRDÜRÜLEBİLİR SEVGİ MODELİ

Kurgusal bir karakter olsa da bugünlere kadar yazarın güçlü kaleminden var olması, yaratılan karakterin içindeki ve esasında herkesin içinde şaşmaz bir şekilde var olması gereken sevgi potansiyelini hatırlaması.

Neyi sürdürmeye çalışıyorsan, ona ihtiyacın var gerçeğini de sunar.

Aradan geçen yıllarda:

“Erişebileceği en iyi adam yerine mükemmel adamın peşine düşen Bridget Jones'un bu yolculuğunun eğlence dolu hikâyesi, kadın zihninin işleyişine bir bakış sunuyor.”

O günlerden bugünlere: Renee Zellweger, Hugh Grant ve Colin Firth ile başlayan hikâye, yenilenmiş kadrosu ile zamanda –Babasını kaybettiği anda, çekilmiş bir fotoğraf karesinde, kendisine söylediği-

“Ne yapacaksın demek ki, idare etmeyeceksin, hayatı. Onu dolu dolu hakkını vererek, her anını değerlendireceksin” sözü ile başlar.

Eşinin vefatı ardından geçen dört yılda, hayatına kimseleri almayan, bir yandan çocukları, bir yandan koptuğu iş hayatından uzak kaldığı dönemde, her şeyin nasıl değiştiğine tanıklık ederken.

Değişmeyen tek gerçeğin, içindeki koşulsuz olan sevgi ile çerçevelendiğini, yine duru bir oyunculuk ile Renee, sunar.

Yine hem güldürecek, hem insanın yarı yolda bırakan ve dost sandıklarına karşı naif duruşundan, kendini sevdiğini sandığı yanlış erkek seçimlerine kadar;

Zamanda, en iyi hediyenin yine kendisi ve gerçek ailesi olduğunu hatırlatacaktır.

Hiç ummadığı yerden, yine içindeki yaşam kaynağına çekilen bir var oluş ile olacaktır, tüm bunlar.

“Senin için, o güzel gülüşün için,

Her şeyi yaparım.”

Sözler, sadece kaybettiği ve hayalinden de hiç çıkarmadığı eski eşinin söylediği bir şarkı olarak kalmayacak ve ondaki ışığı görüp ama bunu nadide bir elmas tanesi gibi koruyabilecek, güçlü yüreklerde, sonsuza kadar yaşatılabileceğini yaşar ve yaşatır.

Ve de esas sınırsız kaynağın, kendi içindeki güç olduğunu, beyaz perdeden yansıtacaktır.

Yine eğlenceli, yine komik ve yine duygusal.

Sevgi, bir günlük olmadığına göre sonsuzlukta var olan bir uçurtma olduğunu farklı modeller ile sunan film; hem nostaljik, hem de hala korunan gerçeklik olarak tercih edilebilir nitelikte olarak karşımızda.

EMEL SEÇEN

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *