İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7508 %0.01
37,3191 %-0.56
103.034,54 %3.513
3.172,74 0,69
Ara

Muhalefetin, Millet İttifakının adayı kim?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Muhalefetin, Millet İttifakının adayı kim?

DERDİMİZ MEMLEKET

Muhalefetin, Millet İttifakının adayı kim?

Sürekli bu sorunun sorulması ve tartışılmasında ki murat nedir. Gerçekten merak edilmesi mi yoksa niyet başka mı?

Bir seçim tarihi açıklandı da biz bunu mu kaçırdık!

Seçime şurada birkaç ay kaldı da biz mi bilmiyoruz!

Seçimin kazanılmasını adaydan mı yoksa partilerden, partililerden mi bekliyoruz.

Zaten istenen tek adam rejiminden kurtulmak iken, muhalefetin adayı kim tartışmasına katılmak, cumhur ittifakı birleşenlerinin tuzağına düşmek olabilir mi? Belki…

SORUNLAR

Önce, devlet yapısında ve bürokrasisindeki bozulmaların ve erozyonun nasıl giderileceği, kamuda işe alımlarda uygulanan yol ve yöntemler, partizanlık, her türlü kayırmacılığın nasıl önleneceği, hukuk ve adalet sisteminin nasıl düzeltileceği, özgürlüklerle ilgili kısıtlamalar ve hak ihlalleri ve bunların sadece kaldırılması değil bir daha kısıtlanmaması için alınması gereken tedbirler, kadına şiddet, kadının eşit ve özgür birey olmasına tahammülsüzlük, eğitimimiz ne olacak, işsizlik nasıl çözülecek, iç ve dış borçlar, özelleştirilen kurumlar ile sektörler ve bu uygulamaların ekonomimizde ve sanayimizde yarattığı tahribatlar, yandaş müteahhitler ve ayrıcalıkları, çevre ve doğa katliamları, medya ve gazetecilik alanındaki yıpranmalar, yandaş medyaların  sahiplenilmelerinin ve işletilmelerinin finansmanı, kamu bankalarınca verilen krediler, mafya ve suç örgütleri ile bunların ulusal ve uluslararası ilişkileri, iş dünyası ve akademik alanda  bilim ve teknolojide geri kalmışlık, üniversitelerimizin durumu, kamu alım ve satımlarında şeffaflığın ve güvenilirliğin nasıl sağlanacağı, üretimde verimlilik ve sürdürülebilirlik, yatırım ve arge alanlarında yapılması gerekenler, komşularımız ile sorunlarımız, dışardan gelen ve içerden giden göçler, işsizlik, enflasyon, döviz varlıklarımız ve kurları vb say sayabildiğin kadar….

NE İSTİYORUZ, NE İSTEMİYORUZ

Tüm bu ve benzeri sorunlar, problemlerin nasıl çözüleceği ile ilgili sanki hiçbir şey yapılmıyor ve/veya yapılmayacakmış/hatta yapılmasa da olurmuş gibi varsa yoksa Millet İttifakının adayı kim tartışması acaba gerçekten bu ülke ve millet için en faydalı ve yararlı olanı mı?  Ülke için kaygılanan dertlenen insanların öncelikle istedikleri bu mu?

Bir de üstüne özgür medya dediğimiz televizyon ekranlarında, kızarak bağırarak muhalefet parti başkan ve yöneticilerine ne yapmaları gerektiği ile iktidar partisine oy verenlere de ne yapmamaları gerektiği hususunda, baya baya ses yükselterek akıl ve ayar vermek ne kadar doğru?

Hele ayıplarıyla kendinden olmayanları yaftalayanların, yalanlarıyla ötekileştirdiklerini itibarsızlaştırmaya çalışanların sesleri bu kadar yüksek ve arsızca çıkıyorken, kindar ve öfkeli bir nesil yetiştirmek isteyenlerin bu kaba ve ayrıştırıcı dilleri karşısında kullanmamız gereken dil böyle mi olmalı?

DOĞRU NE, YANLIŞ NE

Ülkeyi ve hepimizi yokluktan, yoksulluktan, haksızlıklardan, hukuksuzluklardan, adaletsizlikten kurtarmak için sabırla, sükûnetle, barışçı ve uzlaşmacı bir dille, herkesle kucaklaşmayı öncelikleyen, kavga etmeden, öfkelenmeden, sakin ve alçak sesle hepimizin derdini ve dermanını anlatmak daha doğru olmaz mı?

Muhalefet parti lider ve yöneticilerine; Millet İttifakının ortak Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusunu zamana bırakıp, sorunlarımıza odaklanarak, bunların bir an önce çözülmesini teminen mümkün olduğunca mağduriyet yaşayan geniş toplum kesimlerini de dahil ederek etkili  bir çalışma yürütülebilmesi için, önerilerimizi, talep ve isteklerimizi, birleştirici, bütünleştirici, sıcak ve samimi bir üslupta seslendirmek iyi olmaz mı?

Yine herhangi bir ayrım yapmadan, sakin, hoş görülü, yumuşak, sabırlı ve açık bir dille, kızmadan, öfkelenmeden, kardeşçe derdimizi anlatsak, kim mağdursa, kim zulme ve haksızlığa uğrarsa yanlarında olacağımıza inandırsak, bizi tanımalarından ve anlamalarından korkmadığımızı göstersek, doğrunun ve güzelin bizim davamız olduğunu, bölmek değil birleştirmek için mücadele ettiğimizi görmelerini sağlasak ve bunu ısrarla yinelesek daha faydalı olmaz mı?

OLURSA BİR ŞİKÂYET ÖLÜMDEN OLSUN

Biz de büyük şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı gibi bir memleket isteyelim mi;

Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *