İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,6570 %0.1
37,1910 %0.1
105.179,24 %3.047
3.154,64 0,43
Ara

Çin Usulü Kazık!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Çin Usulü Kazık!

Bir süredir haberler çıkıyordu. Çin, Doğu Avrupa ve Batı Balkanlar’a büyük ilgi duyuyor, diye. Hatta Çin’in bu bölgelerde yatırım faaliyetlerine giriştiği yolunda son zamanlarda bilgiler dolaşmaya başlamıştı. Sonunda işin bir kısmı ortaya çıktı. Yoksa buz dağının görünen ucu mu desem?

Efendim, 2008’de Viyana’yı Adriyatik Denizi’ne bağlayacak bir AB projesinin hayata geçirilmek üzere olduğu biliniyordu. Bu yol esas olarak da Batı Balkanlar bölgesinden geçecekti. Buna Sırbistan, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Montenegro (Karadağ) dahildi. Her ülke kendi topraklarından geçecek oto yol ve tünellerin yapımını üstlenmişti. 

Şimdi ortaya çıkıyor ki Montenegro Yönetimi (o sırada iktidarda Demokrat Montenegroluların Sosyalist Partisi-Çin’e yakın) AB’den gelen yüzlerce milyon euro tutarında ödenekle yetinmemiş ve Çin Exim Bank’tan bir milyar dolara yakın bir borç para karşılığı kendi tarafında kalan Adriyatik yolu projesini bankaya ipotek etmiş.   
Hap kadar bir ülke olan Montenegro 2020’den önce 164 km uzunluğunda bir yol yapımına girişmiş. Yol ülkenin Bar limanını karadan Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a bağlayacakmış.  Bar-Boljare otoyolu olarak anılan karayolu güzergahı üstünde 20 köprü, 16 tünel yapımı planlanmış. Her kilometre başına harcanacak para da 20 milyon Euro olarak hesaplanmış. Projenin bitiminde harcanacak paranın 2 milyar Euro’nun üstünde olacağı da açıkça belliymiş. Ancak, AB’den gelen paralar yetmemiş. Çünkü anlaşıldığı kadarıyla yüklenici firmalar harcamaları arttırdıkça arttırmışlar.  Derken Corona pandemisi bütün dünyayı vurunca Montenegro tam anlamıyla felce uğramış. Çünkü tüm geliri turizm sektöründen olan ülke sektör durunca paraları da tüketmiş.

Ağustos 2020’de yapılan seçimlerde otuz yıldır iktidarda olan demokratik solcular, hükümeti AB’ye tam üyelik yanlısı Liberal koalisyona kaptırınca, kendi dönemlerindeki yolsuzluk, kredi paralarını çarçur etme skandalları art arda patlak vermiş. İşte bunlardan birisi de Adriyatik Otoyolu’nda olan bitenler. 

AB üyeliğine aday olan ve tam üyelik için 2024’ü bekleyen Montenegro’ya, üye olmadığı için ek ödenek sağlanmamış. Anlaşıldığı kadarıyla da sen boyundan büyük böyle bir işe nasıl girişmeye kalktın, türünden de bir azar çekilmiş!

Bunun üzerine, Çin yanlısı eski yönetim Çin Exim Bank’a projeyi ipotek edip bir milyar dolara yakın kredi sağlamış. Ama anlaşılan bu da yetmemiş ki Fransız Le Monde Gazetesi’ne göre Montenegro Brüksel’e yeni bir başvuru yaparak Çin’e olan borcunun ödenmesinde yardımcı olunmasını istemiş. Ama Brüksel’den olumlu bir cevap gelmemiş. Montenegro’nun projede ortağı Sırbistan da göründüğü kadar oralı olmamış.

Meseleyi özetlemek gerekirse, Montenegro Çin Exim Bank’a borcunu ödeyemediği takdirde kendi topraklarından bir bölümünü Pekin yönetimine göz göre göre kaptıracak. Bu durumda Brüksel’in nihai kararını nasıl vereceği merakla bekleniyor.

Bu haberi okurken aklıma bir anekdot geldi. Sanırım 2010 yılıydı. Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yirmi günlüğüne ülkeyi ziyaret için davet edilmiştim. O dönem Çin (ilgisi artarak devam ediyor) daha çok Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle fazlasıyla ilgiliydi. Hatta dönemin Dışişleri Bakan Yardımcılarından birisi bülbül gibi Arapça konuşuyordu. Ancak Çin’de hangi yetkiliyle konuşsanız, “Biz hala kalkınmakta olan bir ülkeyiz. Dünyanın büyük güçleriyle rekabet edecek halimiz mi var?” türünden sözler işitiyordunuz. 

Daha sonra 2011’de patlak veren ve kanlı olayları tetikleyen, ülkelerin istikrarını bozan Arap Baharı’nda Çin’in de önemli bir parmağı olduğu söylentileri yayılmakla birlikte işin gerçek tarafı anlaşılamadı. Bugün Uzak Doğu’nun devi konumuna gelen Çin durulmuyor, yayılmacılık polititikasını bütün hızıyla sürdürüyor.

Bu yazıyı okurken, aman bize ne Montenegro’dan, ne alaka, dediğinizi duyar gibiyim. Ama işin aslı öyle değil. Çin her tarafa olduğu kadar Türkiye’ye de büyük ilgi duyuyor. Hatta büyük Çin firmalarının özellikle İstanbul’dan toprak aldıkları haberleri yayılıyor. Eximbank aracılığıyla Çin’in kimi henüz başlatılmamış bazı projelere kredi sağladığı bilgileri kulaktan kulağa yayılıyor.

Galiba uyarı yapma görevi gene bana düştü. Duyumlarım doğruysa çok dikkatli olmak, olur olmaz, boyu aşan projelere bu tür krediler istememek gerekiyor. Aksi halde Montenegro’nun durumuna düşmek işten bile değil. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *