Hayat Tarzımdan Kime Ne?
Biliyorsunuz, ne olduğu pek anlaşılamayan ama adına tam kapanma denilen bu 17 günlük süre boyunca İçişleri Bakanlığı pandemiyi bahane göstererek tüm ülkede içki satışlarını yasakladı. Üstelik tam kapanma genelgesinde böyle bir yasak kararı olmamasına rağmen...
İşin ilginç tarafı içki satışının tam kapanmanın başlayacağı cuma günü yasaklanacağı açıklanınca milyonlarca insanın marketlere ve tekel bayilerine hücum edip içki stoku yapmaları oldu. Haberlerden öğrendiğime göre içki stoklarında ciddi azalmalar meydana gelmiş. Tanıdığım bir market çalışanı, “Bunca yıldır burada çalışıyorum, böylesine içki satışına ilk defa rastlıyorum” diye şaşkınlığını belirtiyordu. İşin başka bir boyutu da bu çılgın içki satışı furyasından toplanan ÖTV miktarı. Bir hesaplansa herhalde bütçe açığını kısmen kapatır.
Bakan Süleyman Soylu, kararı savunurken Avrupa ülkelerindeki uygulamaları dikkatle incelediğini söyledi. Baktım, araştırdım, hiçbir Avrupa ülkesinde, Covid-19 nedeniyle böyle günlerce içki satışı yasaklanması kararı yok. Sadece geçen yıl Güney Afrika’da dört ay boyunca içki satışı yasaklanmış, halk ciddi biçimde bu karara tepki göstermiş…
Bakan Soylu ayrıca tıbbi uzmanların içkinin Covid-19 mücadelesinde insan sağlığını olumsuz etkilediğini söylediklerini savunuyor. Eğer öyleyse insan sağlığını her şeyden önemli gören İngiltere, ABD, Fransa gibi uygar ülkeler de içki satışını tümden yasaklarlardı. AB içinde içki satışı yasakları akşam belli saatlerden sonra, genellikle de gece 21.00’den sonra uygulanıyor. Gerekçesi de özellikle gençlerin içkiyi alıp parklarda, sokaklarda sarhoş olup, birbirlerine sarılarak salgının daha da bulaşıcı hale gelmesine engel olmak.
Bizde, toplumun çok büyük kesiminde içki konusu hassas olduğu için özellikle de Ramazan ve Şeker Bayramı’na bu yasağın rastlatılması haliyle ciddi şüphelere yol açtı. Sıklıkla duyduğum söz de şu: Artık hayat tarzlarımıza müdahale ediliyor…
Bütün bunları yazarken aklıma çok sevdiğim bir türkü geldi. Haydar Haydar. Güzel bir türküdür. Hele Müzeyyen Senar’dan dinleyince. Üstelik Müzeyyen Senar’ın bu türküyü söylerken ki bir video klibine rastladım. Rahmetli elinde rakı kadehini çevire çevire türküyü söylüyor, sonunda da bir dikişte bardağı boşaltıp yere fırlatıyor.
Şimdi size Haydar Haydar türküsünün sözlerini de yazıyorum. Türküyü bilenler belki sözleri okurken bir yandan da mırıldanırlar:
Ben melamet hırkasını
Kendim giydim eynime
Ben melamet hırkasını kendim giydim eynime
Ar u namus şişesini
Taşa çaldım kime ne hey, Haydar Haydar
Taşa çaldım kime ne
Sofular haram demişler
Bu aşkın şarabına
Sofular haram demişler bu aşkın badesine
Ben doldurur ben içerim
Günah benim kime ne hey, Haydar Haydar
Günah benim kime ne
Sofular secde ederler
Mescidin mihrabına
Yar eşiği secdegâhım
Yüz sürerim kime ne, hey, Haydar Haydar
Yüz sürerim kime ne
Gâh çıkarım gökyüzüne
Seyrederim alemi
Gâh inerim yeryüzüne
Seyreyler alem beni hey, Haydar Haydar
Seyreyler alem beni
Gâh giderim medreseye
Ders okurum hak için
Gah inerim meyhaneye
Dem çekerim aşk için hey, Haydar Haydar
Dem çekerim aşk için
Nesimi’ye sorsalar ki
Yarin ile hoş musun
Hoş olayım olmayayım
O yar benim kime ne hey, Haydar Haydar
O yar benim kime ne