İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4835 %0.01
36,5870 %-0.01
3.432.602 %0.06
3.066,55 0,43
Ara

Suriye'nin geleceği ve HTŞ'nin rolü

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Suriye'nin geleceği ve HTŞ'nin rolü

“Bugün, Suriye halkının meşru kabul ettiği güçler bizim için de meşrudur” şeklindeki demeçlerin zamansız çok erken olduğunu düşünüyor, şahsen kaygıyla karşılıyorum.

Suriye halkının iradesi bugün henüz demokratik bir mekanizma çerçevesinde tecelli etmiş değildir.

Suriye halkı müsamahasız, insafsız, korkunç Esad rejiminden kurtulmanın sevinci, coşkusu içinde gösteriler yapmaktadır. Kendilerini kimin kurtardığının bile henüz tam farkında olduklarından da emin değilim.

“Denize düşen yılana sarılır” misali kurtuluşlarına önderlik etmiş bulunan HTŞ (Hey'etu Tahrîri'ş-Şâm) terör örgütün ve bunun Lideri Culani ve şimdi “takım elbise” giyip kullanmaya başladığı gerçek adıyla Ahmed Hüseyin el-Şara lehinde tezahürat yapıyor olabilirler.

Meslekî müktesebatımda özellikle Suriye hakkında bilgi ve tecrübem yoktur. Bununla beraber meslek hayatımda birçok Suriyeli ile temasım olmuştur.

Dış görünüş itibariyle çoğunlukla modern hayat tarzına sahip ve çağdaş demokratik yöntemlerle ve lâik devlet anlayışıyla idare edilmeye özlem duyan Suriye halkının, Liderinin şimdi “takım elbise” giyerek değiştiğini söylediği bir terör örgütü tarafından nihai olarak yönetilmeyi tercih edeceğini hiç sanmıyorum.

HTŞ BM Güvenlik Konseyi’nin “terörist örgütler” listesine kayıtlıdır. Kökeni Al Kaide’ye dayanan ve geçmişinde DEAŞ, Al-Nusrah gibi Al Kaide’nin türevleri yer almaktadır. Bütün bu terörist unsurlar 29 Ağustos 2019 tarihli ve 50 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile BM’de olduğu gibi Türkiye’de de terör örgütleri listesine dahil edilmiştir.

https://resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/08/20180831-4.pdf

Bugün Suriye’yi hangi gelişmelerin beklediğinin belli olmadığı bir dönemden geçmekteyiz.

HTŞ lideri Culani hakkında okuduklarım Suriye’nin geleceği bakımından bakımından ümit ve cesaret verici bulmuyorum. Okuduklarımdan kısa bir bölümü aşağıya kaydediyorum:

“...Nusra lideri Culani 12 Aralık 2013 tarihinde Aljazeera kanalına verdiği ilk röportajda Nusra’nın siyasi hedefleri ve projesine değinmiştir. Culani, Nusra’nın münferit olarak Suriye’yi yönetmek istemediğini belirterek, ‘Ülkenin bütün bölgeleri kurtulursa, alimler, ehl-i hal ve akd [Devlet başkanını seçmek: ve gerektiğinde azletmekle yetkili olan heyet anlamında İslam hukuku terimi] ve mütefekkirler yönetim işlerini düzenleyecek bir mecliste (konsey) toplanırlar, yönetim işleri şeriat kapsamında olur’ ifadelerini kullanmıştır.

Culani’nin röportajda dile getirdiği başka önemli bir husus ise –yayınlanan ilk ses kaydında savunduğu gibi– Suriye’deki mücadele nin mezhepsel olduğunu söylemesidir. Culani’ye göre 'uluslararası toplum Suriye’yi Nusayrilerin yönetmesinden başka bir alternatifi kabul etmemektedir.' "

https://setav.org/assets/uploads/2017/10/NusraCephesi.pdf

Türkiye’nin desteklediği Suriye Millî Ordusu (SMO) Liderliği Culani’nin yukarıda kayıtlı zihniyetini paylaşabilir mi?

Esad – BAAS rejiminin "uluslararası camianın bir terör örgütü kabul ettiği HTŞ ve Lideri Culani’nin önderliğinde yıkılmış olmasını hem Suriye ve Suriye halkı için, hem bölgedeki barış ve istikrar bakımından şahsen talihsizlik olarak gördüğümü" Esad’ın ülkesinden kaçtığı gün ifade etmiştim. Bu gelişmenin, “terör örgütlerine kendilerini aklama, topluma kabul ettirme, bir ülkede meşru düzen içinde rol kapma bakımından yol gösteren felâketli bir emsal” oluşturacağını belirmiştim. Görüşlerimi aynen muhafaza ediyorum.

Suriye’deki acımasız müstebit rejimin özellikle Batı dünyasını sevindiren yıkılmasında önderliği HTŞ’nin, yani bir terör örgütünün yapmış olması, başta, ABD olmak üzere, uluslararası camianın önde gelen aktörlerini kendi politika ve stratejilerinde hedeflerini gerçekleştirebilmek için “kiralık katil” gibi “terör örgütlerini” kullanmada daha da pervasız hale getirebileceğinden endişe edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *