İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,6524 %0.08
37,2890 %0.36
104.776,43 %2.067
3.163,97 0,73
Ara

Kırmızı Çizgiyle Gizli Hat

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kırmızı Çizgiyle Gizli Hat

 Suriye Savaşı, MİT tırları meselesi yeniden gündemin en tepesine oturunca aklıma 2014’te Amerikalı Pulitzer ödüllü araştırmacı gazeteci Seymour Hersh’ün yazdığı bir yazı geldi. Yazı zamanında büyük gürültü koparmış, Seymour Hersh ise yazdıklarının arkasında dimdik durmuştu.  

Vietnam Savaşı sırasında 1968’de ABD Başkanı Nixon Yönetimi’ni fena halde sarsan My Lai katliamını ortaya çıkaran Seymour Hersh, 2014 yılında London Review of Books isimli internet sitesinde “The Red Line and the Rat Line” (Kırmızı Çizgiyle Gizli Hat)  başlıklı bir yazı yayımladı. Hersh yazıda Ağustos 2013’de , Suriye Savaşı’nın en hararetli günlerinde düzenlenen bir kimyasal saldırının arkasında Türkiye Hükümeti’nin olduğunu iddia ediyordu. 

Hersh’ün, ABD’li askeri istihbarat yetkilileri ve istihbarat belgelerine dayandırdığı yazıda “sarin gazıyla yapılan saldırının Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve jandarmanın bilgisi dahilinde El Kaide bağlantılı El Nusra cephesi tarafından düzenlendiği” iddia ediliyordu.  Yazıya göre “Türkiye’nin amacı, kimyasal silah kullanımını kırmızı çizgi olarak kabul eden ABD’yi Suriye’ye askeri harekat düzenlemeye zorlamaktı...”

Hersh’ün makalesinde ayrıca, istihbarat belgelerine dayandırılarak, “The Rat Line” yani “Gizli Hat” olarak isimlendirilen hatta “Libya’daki silahların ve mühimmatlarının Türkiye üstünden Suriye’deki cihatçı gruplara iletildiği” öne sürülüyordu.
Hersh yazıda ayrıca konunun o zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın dönemin ABD Başkanı Obama’yla Beyaz Saray’daki bir toplantısında da gündeme geldiği, toplantıda dönemin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türk tarafında da o zamanki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın hazır bulunduğu belirtiliyordu. Yazıya göre Türk tarafı konuyu her açışta Başkan Obama biraz sert bir ifadeyle “Biliyoruz” karşılığını veriyordu. 

Ancak, yazı yayınlandıktan kısa süre sonra Beyaz Saray konuyla ilgili bilgi sahibi olunduğu iddialarını yalanladı. Buna karşılık gazeteci Hersh yazısının arkasında durdu.

Yazıda ayrıca şöyle iddialar da yer alıyordu:
“Geçen Mayıs (2013), on kadar El Nusra üyesi Türkiye’nin güneyinde (Adana) polis tarafından yakalandı. Daha sonra Emniyet’in verdiği bilgiye göre El Nusra üyelerinin üstünde iki kg. ağırlığında sarin gazı bulunmuştu. Yakalananlardan beşi kısa bir sorgudan sonra serbest bırakıldı. Çete başı olduğu söylenen Haytam Kasab ve öbür dört kişi ise haklarında dava açılmasına rağmen salıverildi..."

Yazıya göre istihbarat belgeleri Haytam Kasab’ın El Nusra’nın askeri mühimmat imal etmekle görevli sorumlusu Abdül Gani’ye doğrudan bağlı olduğunu gösteriyordu. Gene belgelere göre Kasab ve ortağı Halid Usta Zirve Export isimli bir Türk şirketinde çalışan Halit Ünalkaya’yla bağlantı halindeydi. 

Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Hersh’ün iddialarına çok sert tepki göstererek şunları söylemişti:
“Külliyen yalan ve iftiradır. Bu konuda Dışişleri Bakanlığımızın bize gönderdiği bir not var. Kesinlikle doğru değil. Hersh’ün daha evvelki yazılarını da biliyoruz. Tamamen kendi kanaatleri ve isimlerini açıklayamadığı kişilerden aldığı bilgi ve duyumlar olarak bunların kesinlikle bir bilgi ve fikir birikimi olmadığını herkes çok iyi biliyor...”

Hersh ise yazdıklarının arkasında ısrarla durmaya devam ediyor ve şunları söylüyordu:
“Kanıtların yetersiz ve kaynakların isimsiz olması nedeniyle makalenin güvenilirliğine dair soru işaretleri bulunduğu söyleniyor.  Herkes zaten öyle der. Ben çok uzun zamandır bu işi yapıyorum. ABD’nin El Nusra gibi gruplar hakkında ne bilip ne bilmediğine dair sorular içeren ve 21 Ağustos’tan çok önce sarin gazı üretme kapasiteleri hakkında en az bir belgeye erişim imkanım var. Ben kaynaklarımın ismini versem hepsi işini kaybeder. Herkes istediğini söyleyebilir..."

Hersh, o dönem İngiliz radyo televizyon kurumu BBC’nin “The World Tonight” isimli programında savaşın uzun dönemde sonuçlarının ne olacağı sorusuna da “Savaşı Beşar Esad kazanır ve Türkiye dahil bölge büyük bir karmaşaya sürüklenir” cevabını vermişti. 
Bugünlük bu kadar. Umarım bellekleri tazelemeyi başarabilmişimdir. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *