İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4675 %-0.04
36,6128 %0.06
3.513.390 %2.089
3.055,25 0,06
Ara

Bahçeli’nin çelişkisi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Bahçeli’nin çelişkisi

Çözüm süreci yeniden gündeme gelince hemen herkes gözlerini tekrar bu konuya çevirdi. Haber kanallarının birinci gündem maddesi bu oldu. Katılımcılar görüş ve düşüncelerini uzun, kapsamlı ve hararetli oturumlarda anlattılar. Hatta muhtemel sürecin yol haritasını açıklayanlar, Öcalan’ın devletle ve Kandil ile görüşmeye başladığını iddia edenler bile çıktı.

Devlet Bahçeli, bu noktaya sadece 15 gün içerisinde gelinmesinde en büyük paya sahip isimdi. Öyle ki, inisiyatifi tamamen eline almış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile önüne geçerek çıkışını yapmış ve sürecin konuşulmaya başlamasına ön ayak olmuştu. Erdoğan’ın, Bahçeli’nin DEM Partililerin elini sıkmasından günler sonra açıklama yaparak kendisine destek vermesi bunun en belirgin göstergesiydi.

Peki birden ne oldu da Bahçeli böyle bir çıkış yaptı? Eline ilk defa böyle bir şans geçti de toplumsal barışı sağlamak adına fırsatı değerlendirmek için mi harekete geçti?

Hatırlanacağı üzere, 7 Haziran 2015 seçimlerine gidilirken DEM Parti’nin öncülü olan HDP’nin barajı geçeceği ve AKP’nin tek başına iktidar olma şansını 13 yıl sonra ilk defa yitireceği az çok belirginleşmişti. Nitekim öyle oldu. Sonuçlara göre CHP-MHP-HDP bir araya gelerek koalisyon kurabilir ve AKP muhalefette kalabilirdi. Bu birliktelik toplumsal barışın sağlanması adına da önemli ve değerli bir girişim olacak, yıllardır birikmiş sorunlar en geniş mutabakatla çözüme kavuşabilecekti.

Ancak seçim akşamı muhalif kanatta 13 yıllık AKP iktidarından kurtulmuş olmanın getirdiği sevinç yaşanırken ve henüz sandıkların sayımı bile tam olarak bitmemişken Bahçeli kürsüye çıkmış ve bu koalisyon umutlarını suya düşürerek erken seçim istemişti. Daha sonraki günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun başbakanlık teklifini de kabul etmeyen MHP lideri, hiçbir şart altında HDP ile bir araya gelmeyeceğini herkese göstermişti.

Türkiye siyasetinin yazısız kurallarından biridir. Bahçeli erken seçim isterse bu derhal kabul edilir ve seçimin sonucunda kazanan AKP olur! 2002’de, 2015’te ve 2018’de yaşanan budur. Nitekim 1 Kasım 2015 seçimlerini yüzde 49 oyla kazanan AKP yine tek başına iktidara gelmiş, çözüm süreci rafa kalkmış, AKP-MHP ittifakının ilk ışıkları görünmeye başlamış ve bugünlere gelinmiştir.

Yaklaşık 10 yıl önce başlayan AKP-MHP ittifakı bugün erime halindedir. Eski gücünü yitirmiş ve ayakta kalabilmek için çareler arama durumuna düşmüştür. Bahçeli’nin şaşırtıcı biçimde DEM Partililerin ellerine sarılmasının ana sebebi budur. Amaç yeni anayasa için ortaklar aramak, bu yolla AKP-MHP ittifakının ömrünü uzatmak ve olabildiğince uzun süre iktidarda kalmaktır. 

Son olarak, yeni süreci büyük bir iştahla konuşmaya başlayan haber kanallarına da sormak gerekir. İlk çözüm sürecinin ardından HDP’lilere tamamen kapattıkları ekranlarını yeni çözüm süreciyle birlikte tekrar kendilerine açacaklar ve bu yolla ne kadar iktidarın emrinde hareket ettiklerini bir kez daha açık bir biçimde kanıtlayacaklar mıdır?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *