Ne zaman tercih ne zaman zaruret?
Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında konuştu. "Tek bir kişiyi dahi atlamadan sorumluların hepsinin yargıya hesap vermesi ve adaletin tecellisi için gereken neyse yapıyoruz... Sektörün çürükleri ayıklaması tercihten öte zaruret halini almıştır" dedi.
Erdoğan’ın bu açıklaması, 78 kişinin yaşamını yitirdiği Bolu otel yangınıyla ilişkiliydi.
Yangından sonra, Bakanlığın otellerle ilgili yaptığı incelemede, 6 bin otelin işletme ruhsatı olmadığı için kapatıldığı belirtildi.
Sayıya bakılınca, çürükten ziyade çürümüşlükten bahsedilebilir. Bu faaliyetin, zaruret tespiti neticesi olduğu kanaatindeyim.
***
Bolu’daki otel, sektörün çürüklerinden miydi? Doğrusu… bilemedik. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yangın yerinde yaptığı açıklamada belediyeye pay çıkarttı. Otelin denetimlerinin 2021 ve 2024 yıllarında yapıldığını belirterek, "Otelin itfaiye tarafından verilmiş yangın yeterlilik belgesi mevcut. Zaten bu yetki ve yeti de itfaiyede. Düzenli kontrolleri ve yeterliliklerinin de itfaiye tarafından yapılması gerekiyor. Bugüne kadar da itfaiye tarafından yangın yeterliliğiyle ilgili olumsuz bir durum bize bildirilmemiş" dedi.
Yani bakanın açıklamalarına göre çürük, Bolu belediyesiydi. Bolu belediyesi, turizme dolaylı olarak katkı sağlayan kuruluş olarak sektörün bileşenlerinden biriydi.
Bolu belediye başkanı da "Burası turizm bölgesi, denetim yetkimiz yok, Turizm Bakanlığı da 2021 de denetleme yapmış." dedi. Yani çürük olan biz değiliz dedi. Sektörün diğer bir bileşeni olarak, Bakanlığı işaret etti.
Çürük olanın kim olduğuna dair tartışmalar; belgeler, açıklamalar, haberler… eşliğinde devam ediyor. Konu netleşirse, gereken yapılacaktır diye düşünüyorum.
Zaten Erdoğan “Tek bir kişiyi dahi atlamadan sorumluların hepsinin yargıya hesap vermesi ve adaletin tecellisi için gereken neyse yapıyoruz...” diye teminat verdi.
***
6. Şubat depreminin üzerinden 2 sene geçti.
Adıyaman’da 115 bin kişi konteyner kentlerde kalmaya devam ediyor. 3 bin 231 bina ise hâlâ yıkılmayı bekliyor
Hatay’da bir araya gelen 6 Şubat Platformu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıl dönümünde eylem düzenledi. Platform, konteyner kentlerdeki insanlık dışı yaşam koşullarına ilişkin "Kalıcı konutlarımızın bir yıl içinde teslim edileceği söylenmişti ancak hâlâ 21 metrekarelik teneke kutulara mahkûm ediliyoruz. Elektrik ve su kesintileri, hijyen sorunları yaşamlarımızı dayanılmaz hâle getiriyor. Konteynerler çürümüş durumda; insanca yaşam koşullarına sahip barınma hakkımızı istiyoruz." açıklaması yaptı.
Antep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde 20 bin kişi halen konteyner kentlerde kalmaya devam ediyor.
İki yıldır devam ettiğine göre, belli ki deprem bölgesindeki sorunların çözümü, tercihi aşıp, zaruret haline gelmiş değil.
***
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, depremlerin ikinci yılında Adıyaman'ı ziyaret etti.
Yaptığı açıklamada: “Erdoğan depremin 3. gününde '1 yıl içinde bütün konutları teslime edeceğiz' demişti. 1 yılda yüzde 2,5'ini teslim ettiler. İkinci yıl oldu maalesef yüzde 30'u noktasındalar. Erdoğan verdiği sözleri tutmadı. 10 depremzedenin 7'si konteynerde kalıyor. Depremzedeler ya konteynerde ya da gurbette. Deprem konusunda sınıfta kalmışlardır.” dedi.
Özür Özel; cebinden, Erdoğan adına düzenlenmiş, değerlendirme kısmında “kaldın” yazan bir karne çıkartır sandım…Çıkartmadı.
Halbuki böyle bir karne hazırlatabilir, depremden etkilenen tüm vatandaşlara dağıtılabilir, onlara “Erdoğan’ı gördüğünüz yerde “kaldın” diye bağırarak gösterin.” diyebilirdi.
***
Bakan Murat Kurum: 'İstanbul'umuzun yeni bir depremi kaldıracak gücü yok' dedi.
Kurum, burada bir durum tespiti yapıyor. Çözüme yönelik bir tercihten söz ettiği söylenemez. Zaruret ile alakası ise hiç yok. Yani herkesin diyebileceği bir şeyi, söylemese de olurmuş.
***
“Türkiye’de eğitim sistemine yönelik sorunlar ve yaşanan sorunlara yönelik çözümsüzlük politikaları 2024 yılında da ısrarla sürdürüldü” denilen eğitim sistemindeki…
“AKP’nin ‘övünç kaynağı’ Sağlıkta Dönüşüm Programı ile kamusal sağlık sistemi adım adım yok edildi. Hastaneleri ticarethaneye çevirmenin faturası ağır oldu. Ülkeyi sarsan “yenidoğan çetesi” buzdağının görünen bir kısmı sadece. Tedaviye erişimin zorluğu, gereksiz tahlil ve tetkik, SGK’nin soyulması gibi skandallar var.” denilen sağlık sistemindeki…
“Türkiye'de tekstil krizi derinleşiyor. Tekstil ve hazır giyim, üretim ve istihdam krizi yaşıyor. Şirketler yüksek enflasyon nedeni ile üretimi Mısır'a kaydırırken, son 2 yılda sektördeki istihdam kaybı 300 bine ulaştı.” denilen tekstil sektöründeki…
“Bakanlık tarafından ifşa edilen taklit-tağşiş yapılarak sağlığı tehlikeye düşüren gıdalar”, “pestisit alarmı”, “Dünyada %6,7 iken Türkiyede %43,6 olan gıda enflasyonuyla” gıda sektöründeki…
Tarım, hayvancılık, eğlence, konut, enerji … gibi akla gelebilecek diğer tüm sektörlerde de çürüklerin ayıklanması; tercihten, zarurete terfi eder mi?
***
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2022’de 284, 2023’te 309 kadın cinayeti yaşandı.
2024’ün ilk on ayında ise 275…
Toplumda çürüklerin ayıklanmasın ve bu sorunun çözümünün, tercihten öte zaruret olabilmesi için, sayının kaç olması gerekir?
